Değerli Dostlar,
Daha önceleri edindiğimiz bilgilerde petekli balı parçalamak için sıcak su içine bir bıçak koyup bu bıçak yardımıyla balınızı kesin deniliyordu ve bizde öyle yapıyorduk.Ancak bıçak kullandığımız zaman,balın yoğunluğu çok olduğundan bıçak biraz ilerledikten sonra iki yüzeyine bal yapışıyor ve kesme işlevinden çok petekleri kırarak ilerliyor ve geçtiği yerde sırlanmış alanı tahrip edip koyduğumuz kaba epey bir süzülmüş bal akıyor ve boşamış peteklerin görüntüsü hoş olmuyordu.Bende tel kullanmaya karar verdim ve hem kolay hemde tahribatın az olması hasebiyle benim gibi bıçak kullanmayı sevmeyen arkadaşlarımıza faydası olur düşüncesiyle paylaşmaya karar verdim.Aşağıda iki adet çerçeve görüntülerü yayınladım.Hemen alttaki resim 28.12.2010 günü parçaladığım bir çerçeveye ait.En alttada 1 adet daha var onuda kurban bayramında resimlemiştim.
Önce yeterli derecede sırlı bir çerçeve seçiyoruz.Bu çerçeveler soğuk bir odada muhafaza ediliyor(Evimin salonunda).
Daha sonra mutfağa getirilip steril eldiven giyiyoruz.
Sonra telleri küçük bir karga burnu yardımı ile çerçeve iç tarafından kesiliyor.Kestiğimiz telin uçunu karga burnu ile tutup gerdirerek yavaş yavaş çerçevedeki karşı bağlantısına doğru çekiyoruz.
30 Aralık 2010 Perşembe
PETEKLİ BALI BIÇAK KULLANMADAN NASIL PARÇALARIZ?
13 Aralık 2010 Pazartesi
ARILIKTA ÇAY KEYFİ
Sevgili Dostlar,
Kayseri'ye yılın ilk karı yağdı.Gerçi daha önce 3 kez Erciyes Dağı'na yağmıştı ama merkeze kar düşmemişti. 12.12.2010 pazar günü arılığıma gittim.Arıların durumunu kontrol ettim.Aynı zamanda çevreden gördüğüm bazı manzaralarıda sizlerle paylaşmak istedim.Aşağıda resimde görülen süzme kremleşmiş bal, köydeki bızdolabında ağzı açık kasede, bal süzdüğümden beri duruyordu.Acaba buzdolabında beklemesi kremleşmesi dışında bir değişikliğe sebep olmuşmu testini yapmak için demlediğim çaya şeker kullanmadan yavaş yavaş götürdüm.Tabii aklıma Mehmet Yüksel'in mikserde çırparak elde ettiği krem bal geldi.Evet tadı aynen donmamış haliyle aynı,tere yağı gibi kaymak kıvamında ve nefis.Arıcı olmayan okurlarımız olursa bir not düşelim:Eğer bal aldınızda açık kapta ve rutubetli ortamda beklettiğiniz bal bu şekilde kremleşirse sahte zannetmeyiniz,hakiki baldır.Eğer kristalize olup(suyun yüzeyi buz tutmuş gibi şeffaf bir görüntüye sahipse) ağzımıza toz şeker gibi kıtır kıtır sert tortu gelirse o madde baldan başka herşey olabilir ama bal değildir.
8 Aralık 2010 Çarşamba
OCAK AYINDA HASAT YAPARIZ ARTIK!
Değerli Dostlar,
Mevsimin ılıman geçmesinden dolayı birtakım anormallikler oluşmakta.
Kayseri'ye eylül,ekim ayında 3-4 kez yağmur yağdı ve hava sıcaklığı normalin üstünde seyretti.
Arılığımın bulunduğu köyümdeki bahçemde her yerden ayçiçekleri büyüdü.
Arılar içinse yerliler aylardır yumurtayı kesmiş 1 tek yumurta yoktu. Arılar şaşırıp bahar geldi zannedip yumurta atmaya başlamış.
Hallettikleri eşek arısını giriş deliğinden çıkarttıklarını görmemle uçuş tahtasından uçurana kadar ancak 1 resim çekebildim.
30 Kasım 2010 Salı
KARNİOL KARNİOL
Hacı Amca soruyor:Yeğenim bizim arılıkta sızlar sinek yok,seninkiler çok hareketli bunlar nire malı,cinsi ne?
Diyorum:Hacı amca buna karniol diyorlar Alaman Alaman.
-Karmiyon muuu?
-Karniol karniol, Alaman, Helga?
-Ben o dediğini burdan eve varmaya unuturum.(Bu Hacıda Doktorun kankası sanki biri karniolu duymuyor,biri adının yazılmasını istemiyor)
-Helga hacı amca helga.
-Hah tamam onu daha önce duydum unutmam.
-Bu helga nasıldır?
-Hacı amca uslu uslu kuzu gibi,verimli çok bal yapar,oğula meyilli değildir oğula gitmez.
-Usluluğu ve verimlilliği neysede oğul vermedikten sonra neye yarar?
-Oğul verirse bahçede süs olur,bal alamazsın, bakım emeğin ve yaptığın masrafta cabası olur.
-Yok yok, oğul olmazsa bana uymaz.
-Hacııı illa oğul alacam dersen baharda kat atmayı geciktir.Hergün oğul alırsın.
-Yok ben kargadan başka kuş tanımam.
-Ver elini öpeyim,Allah işini rast getirsin.
-Arıları kurcaladın mı ki hareket çok? diyor Hacı Amca.
-Yok birazdan açacağım gel yakından bak.
-Maske getir,başlık getir.
-Ne maskesi Hacı Amca ben kovan önünde maskesiz eldivensiz eşek arısı öldürüyorum.
-İğnesi varsa sokar güvenilmez.
-Gel sokarsa yüzüme tükür. (Hacı Amca gönüllü gönülsüz kovanların önünden geçiyor benim rahat dolaşmama bakıp:Hani senin allerjin vardı,hadi sokarsa? -Daha siftah yok,sokarsa avil ampul allerji iğnesi hazır,antihistaminik hapımda var.
Hacıyla körük yakmadan maskeleri giyip ilk kovanı açtık.
-Bunlar hiç maskeyede vurmuyor.
-Vurmaz Hacı Amca bunları okulda eğitmişler. Sahiplerinden birisi doktor bunlara usluluk iksiri içirmiş.
-Cık cık cık Allah Allah,fesuphanallah.Daha neler duyacağım.
-Hacıı az önce karniol dediğimi duymuyordun birden kulakların açıldımı ne?
Bak fotoğrafını çekiyorum internette yayınlayacağım,meşhur olacaksın.
-Sakın ha sakın elalem ne der günah günah.
-Yani rızan yokmu seni torunların,çocukların görmesin mi?
-Neyimi görecekler,yanıma gelince görüyorlarya.
-Anladım Hacı Amca Allah'a emanet ol.
Hacıyı uğurlayıp kontrole devam ettim.
Evet dostlar Kayseri'de bizim yerliler yavruyu keseli aylar oldu.Köyde yukardaki Hacı Amca dahil 17 kovan 8 e ,13 kovan 1 e ,7 kovan 2 ye,10 kovanı 6 ya düşen çevremdeki arıcıların durumu.İçerisinde kendimde olmak şartıyla durum vahim.