23 Kasım 2010 Salı

KAYSERİ'DEN BAKAN GEÇTİ

Öncelikle tüm dostların mübarek Kurban Bayramını kutlarım. Bayramın 3. günü duydukki Arı Bakanı Sayın Ali Türk Kayseri'ye gelip Tanrı misafirimiz olacak.Kendisini karşıladık ve ailesiyle birlikte hanemizi şereflendirdi sağolsun.Kendisinin zamanı çok kısıtlı olduğu için istediğimiz şekilde ağırlayamasak ta görüşme konuşma fırsatı bulduk. Kayseri'den kendisi ile sanaldan tanışıp görüşemediğimiz Fatih Mutlu kardeşimde geldi sağolsun. Yukarıdaki resimde solda Fatih Mutlu,ortada Bakan Ali Türk ve sağda acizane ben.Kayseri'ye çok bakan geldi,başbakanlar geldi,Cumhurbaşkanları geldi.Ama bu bakan başka.Gelirken boş gelmemiş. 2 kovan içine 4 er çerçevelik 4 koloni(anaları karnıol F1) getirmiş.2 adedi kendisinden,2 adedi Sayın Dr Muhteşem Turunç abimden olmak üzere.Çünkü benim arılarım yaz ortasında formik ve laktik asit kurbanı olmuşlardı.Acemi arıcı olmama rağmen 3 kış geçirip kışta ve baharda hiç koloni söndürmemiştim.Ama bu yaz kendi hatam sebebiyle koloniler tümüyle gümledi. Elimde 1 tane kalmıştı onuda 3 e bölüp yedek analar verdinse de durum vahim.Adı üstünde bakan bunu duydu durur mu?"Ben illaki yönümü Kayseri'ye çevirip o tarafa bakacağım,sen ramazan bayramında arısız kaldın kurbanda senin arılığını arılandıracam" dedi.Ben garibanda bakan sözünü geri çeviremedim.Hem Ali Abi'ye hem Sayın Muhteşem abiye buradan çok teşekkür ediyorum. Herşey bir yana ama işte bu insanlar artık bazı şeyleri aşmış arkadaşlar. Bana daha önce Ali abi ana arı lazım olduğunda da ne zaman istedimse anında gönderdi.Israrla hesap numaranı ver abi dedim kabul etmedi. Bunları şunun için yazıyorum. Bana koloni veya ana arı gönderdiler diye değil. Ancak insanlık,adam gibi adamlık biryerlerde hala var arkadaşlar, bunun için yazıyorum.Dikkatinizi bu yöne çekmek istiyorum.
İşin magazin kısmındaysa aşağıda görüldüğü gibi devam etti:Yukarıda iki oğlum ve ben arıları indirdikten sonra.(resim Ali Abiden alıntı)
Resimde solda babam,yanında Fatih,Ali Abi ve Ali abinin annesi. Resimde Ali Abiye Doktor kontrolünde ikramda bulunuyoruz.Evde çay içerken Muhteşem Abi'yi arıyor bakan :"Kayseri'deyim ne yiyelim" diyor. Telefon bana geliyor.Muhteşem Abi"sakın ona birşey yedirmeyin kollesterolü yükselir"diyor.Bizde doktor tavsiyesini dinledik tabii.Tabaklara az birşey koyduk artık.
Ali abiyi Ürgüp yönüne uğurladıktan sonra arıları şehir merkezine 23 km uzaklıktaki köyümde bulunan arılığıma götürdüm. Kovanları öyle güzel paketlemiş ki ilk bölmeyi açmak için biraz uğraştım sonra baktım olmuyor maket bıçağı ile çuvalları kestim, birazda geç çıktığımdan dolayı hava karardı.Karanlıkta ışıldak lamba ile bu arıları bizim kovanlara aktardım. Arılarda sanki okadar yol gelip hiç bunalmamış,çok sakin. Bizim yerli melezleri bırakın aktarmayı o karanlık ortamda kovanı tıklatsanız hepsi dışarı dökülüp üstünüze sıvaşır ve şişlenmedik yeriniz kalmaz.
Resimleri çekerken o kadar karanlıktı ki yakın plan resimleri fotoğraf makinasını tahmini tutup resim çekiyordum.
Biraz uzaktan çektiklerimi ise ışıldak lambanın loş ışığına göre makinayı yine tahmini tutuyordum.Çünkü karanlıkta çekeceğim bir kare görünmüyordu sadece ışıldağın ışığı karanlık footoğraf karesinde bir ışık noktası olarak görünüyordu.


Ve ertesi gün artık çevreyi belleme uçuşuna çıktılar.