28 Nisan 2008 Pazartesi

KOVANLARDAKİ GELİŞME HIZI

Bu sene çiçek durumu gayet iyi ve arılar oğul eğlimine girmediler.Ancak kışı nerdeyse aynı nüfusla çıkaran arılarda gelişme hızı aynı değil.Ana arıları geçen yıl çıkmış genç anaları yani hepsi de 1 yaşında.Ancak kimisi 10 çıtayı doldurup kat isterken en zayıfıda 4 çıtada kaldı.Güçleri eşitlemek için güçlü kovandan zayıf olana 1 adet arılı yavrulu takviye yaptım.Diğerlerinede ham çerçeve vererek kat atılacak seviyeye getirdim.En güçlü olanada 2çerçeve arılı ballı polenli kata çıkarıp kata 2 ham çerçeve kuluçkalığada 3 ham çerçeve koyarak alanı genişletip rahatlattım.

Yalnız bu güçlü koloni 10 çerçeveye hınca hınç sıkışmasına rağmen oğula meyletmemiş hiç meme yok.Geçen yıl 7 nisanda oğullamaya başlayan kovanları zaptedememiştim.Her hafta ana memesi kesmekten canım çıkmıştı.Hatta eski yazılarımda da arımın oğula çok meyilli olduğunu yazmıştım.Bu yıl ise 7 çerçevelik bir kovanımda ana memesi gördüm.Haftaya süt koyarlarsa sütünü almayı deneyeceğim ilk kez.
Tüm dostlara saygılar.

21 Nisan 2008 Pazartesi

ARI SOKMASI DEYİP GEÇMEYİN!

Değerli Dostlar,


Arı sokması şimdiye kadar çok yaşadığımız bir olaydı ve biraz şiştikten sonra geçiyordu.


Ancak 20 Nisan günü kovan kontrolü esnasında maskemin fermuarını açık unutmam sonucu 2 arı tarafından gafil avlandım. 2 adet alnımdan ve 1 tane kulak arkasından biri soktu,alnıma iğneyi tam geçiremediğinden en son iğnesi kulak arkasından soktuğu yerde kaldı.(Yani 1. arı 3 kez sokmuş oldu.)


2. arı ise üst dudağımdan soktu ve iğne kaldı.


Yavaşça arılıktan çıkıp ayna karşısında iğnelerdeki zehir keselerini enjekte etmemek için bir bıçak yardımıyla sıyırarak çıkardım.Sokulan yerlere antihistaminik krem sürdüm.Ancak ayaklarımdan dizlerime doğru uyuşma,gözler pul pul,baş dönmesi ve kalp atışlarım hızlandı kendime duyuluyordu.Yüzümü ve kafamı yıkamaya başladım ama nafile.


Bir yakınımı çağırdım beni hastaneye götürmesi için.10 dakika falan bilincim kaybolmuş.Uyandığımda her yerim ıslaktı, ayıltmak için su dökmüşler.Vücudumda karın bölgesi ve koltuk altlarında kızarıklık ve kabarma vardı.Boynumda da müthiş bir ağrı hissediyordum.
Ayran,yoğurt ve pekmez şerbeti içerek kendimi topladım.
Bunları şunun için yazdım.
Arılığı yerleşim yelerinden uzak birçok arıcı var.Arılığa giderken mümkün mertebe yanlarında ehliyetli bir kişi götürmeye gayret etsinler.Ben dağ başında olsam iş daha tehlikeli bir hal alırdı diye düşünüyorum. Onun için "beni etkilemez","ben bağışıklık kazandım" falan demeyin,bu işin ne zaman allerjik etki yapacağı belli olmuyor. Bazı dostlar maske falan da takmıyor.Bence maskesiz eldivensiz kontrol yapmayın derim.Yanınızda mutlaka antihistaminik iğne bulundurun.Size değilse de başkasına lazım olabileceğini gözardı etmeyin.

Tüm arıcılara kazasız belasız bol verimli bir yıl diliyorum.

16 Nisan 2008 Çarşamba

DÜZELTME,

14 Nisan 2008 tarihli karakovandan arı aktarımı konulu yazımda,
kara kovandan alınan kapalı yavrulu ve diğer petekleri fenni kovanın boş tel gerilmiş çıtaya bağladığımdan bahsetmiştim.Ballı Baba Sayın Selahattin Güney'in uyarısı ile hata yaptığımı anladım.Aktardıgınız fenni kavanın boş çıtası TEL GERİLMEMİŞ boş çerçeve olacak.
Kara kovandan kesilen petekleri boş telsiz fenni kovan çerçevesine pamuk ipi ile tutturulup kovana verilecek,ertesi gün arılar bu petekleri mum ile çerçeve köşelerinden tutturmuş ise bir jilet ile petekler sarsılmadan yavaşça ipler kesilip alınır.Eğer arılar çerçevelere mum ile iyi tutturmamış ise bir kaç gün içinde tekrar kontrol edilip ipler kesilip yavaşça çekilir.
Buradan bu düzeltmeyi de yapmış olalım.Tabii ki ben arıcılık konusunda benim için çok zor görünen bir işi yaptıktan sonra benim konumumdaki arkadaşlarımıza faydası olsun diye yazıyorum.Yoksa arıcılık dersi falan verecek konumda değilim.Çünkü bir acemiyim.
" kara kovandan arıyı aktarırken çok arı telef ederim,ana arıyı sakatlar yada öldürebilirim" endişesi ile 2007 yaz döneminden beri bu kovanın yanına gelip tekrar tekrar vazgeçmiştim. Ama korkunun ecele faydası yok ne olacaksa olsun dedim ve o kadar zor değilmiş. Ana arı da sağlam arılarda hiç birşey olmamış gibi devam ediyorlar.
Herkese saygı ve selamlar.

14 Nisan 2008 Pazartesi

KARA KOVANDAN FENNİ KOVANA AKTARIM,

Sevgili Dostlar,
Kara kovandaki arıları tüm petekleri ile fenni kovana aktarma konusunu arıcılık sitelerinde çok okudum ancak hiç uygulamamıştım. Orada yazanlarla bire bir tutturamadığım noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.Çünkü benim gibi ilk defa deneyecek olanlara belki faydası dokunur.
Kara kovanı yerinden alıp 15-20 mt mesafeye götürüp yüksekçe bir sehpaya koydum.Yerine yeni fenni kovan yerleştirdim ve içine üç adet kabartılmış yarım ballı çerçeve koydum.
Kara kovanın arka kapagını açıp giriş deliğinden körükle bol duman verip sokucu yetişkin arıları kaçırdım.Burdan kaçan arılar yeni konulan fenni kovana gitti.Buraya kadarı tamam.
Daha sonrasında bir sopa ile kara kovana vurup tırtıklandığında tüm arıların oğul salkımı gibi kovanın arkasında toplanması gerekiyordu işte bu olmadı.Bal bıçağı ile baştan başlayarak dikkatli şekilde petekleri kesmeye başladım ve o petekleri tel gerilmiş çıtalara pamuklu ip yardımıyla tutturup fenni kovanın içine yerleştirdim(Arıları ile birlikte).Ama arılar hala kovanı terketmiyor.Birde ana arıyı göremedim.Kara kovanı götürüp fenni kovanın üstüne oğul silker gibi 3 darbede boşalttım.Ertesi gün kontrol ettim,petekleri tutturmuşlar ve anada acele acele bana hiç aldırış etmeden yumurta bırakıyordu.Pamuklu ipleri kesip almadım kendileri epey kemirmişti.Petekler sarkıp devrilebilir endişesiyle o işi haftaya bıraktım.
Tek sıkıntı fotoğraf makinasının azizliği oldu,yeni pil takıyorum batarya zayıf yazıp kapanıyordu.
Herkese bol verimli bir yıl dilerim.

8 Nisan 2008 Salı

HAVADAKİ ANİ DEĞİŞİME DİKKAT !

Sevgili Dostlar,
Mevsim itibarıyle çok değişkenlik gösteren hava durumu arıların çalışmasını ve yavru uçuşunu olumsuz etkilemekte.Gün içerisinde hava bir yağmurlu,bir bulutlu,tekrar güneşli ve birden çok şiddetli dolu yağışı,tekrar güneş derken kovan dışındaki tarlacılar ve güneşte yeni uçuşa çıkan yavrular olumsuz etkileniyor.Kovan içinde ise havanın birden bozmasıyla salkım düzenine geçmeye fırsat kalmadan kapalı gözlerdeki yavruları üşütme riski ortaya çıkıyor.
Çıkan güneş ve güzel hava 06.04.2008 c.tesi günü beni aldattı ve kovan girişlerindeki daraltma tahtalarını aldım.Aynı gün birden rüzgar ve yağmur başladı hemen tahtaları yerine monte ettim.Allah'tan o anda arılıktaydım.07.04.2008 pazar günü yine sabah hafif soğuk yağmurlu,öğleden sonra biraz güneş biraz yağmur,dün ise (pazartesi)müthiş bir dolu yağışı oldu.
Kıyı bölgelerimiz bizden 10-15 gün önce gidiyor mevsimi yakalama konusunda.Ama biz tam Anadolu'nun göbeğindeyiz.İlhami Uyar Abim geçen hafta eriklerin çiçek açtığını ve sıvı şuruplamaya geçtiğini yazmıştı.Bizim burada erikler yeni açmaya başladı. Ama sıvı şurupluk hava yok.Kekle beslemeye devam. Kontrollerde de kapalı yavruları üşütmemeye dikkat etmek gerekiyor.
İç bölgelerdeki arıcılara kovan giriş deliğini bir müddet daha dar tutmalarını tavsiye ederim.
Tüm arıcılara verimli ve sağlıklı bir yıl diliyorum.