17 Kasım 2008 Pazartesi

CANLI TAKVİM VE TARİH KİTABI





Değerli Dostlar,
Sizinle arıcılık haricinde başka bir şey de paylaşmak istedim. 97 yaşında bir çınar,babaannem Asiye Hadise,nam-ı diğer Terzi Asiye(köydeki lakabıdır,köyde kol ile çevrilen dikiş makinasını ilk kullanıp vatandaşa tanıtıp eskiden kullanılan tüm giyecekleri dikebilen şahsiyettir).
O Türkmen oymağı Muradoğulları'ndan Mahmutoğlu kabulesi(kendi deyimini kullanıyorum) Halil Ağa'nın oğlu Osman Bey'in Türkmen kızı.97 yılın ilk 5 yılı hariç ogünden bu güne kadar günü gününe hafızasında ve hatırlıyor. Milli mücadeledeki seferberlik günlerindeki sıkıntılardan tutunda yaşamın her aşamasını aslı, nesli, köydeki yaşayanların 7 ceddini eksiksiz hatırlıyor. Mevsimin eski takvim ile hesabını günü gününe hala söylüyor. Geçmişten ne sorarsanız sorun kitap karıştırmaya gerek yok anında söyleyebiliyor.
Sizlerle paylaşmak istedim.Hoşça ve esen kalın.

KIŞ NE ZAMAN GELECEK?
















Değerli Dostlar,
Bu yıl mevsimler yine beklenmeyen bir periyot gösteriyor.Havaların mevsim normallerinin üstünde gitmeye başlamasıyla yavruyu ve yumurtayı kesen koloniler sarıca arıların taarruzuna uğruyor ve nüfusları gittikçe azalıyor. Bazı bölgelerde arkadaşların bloglarında hala yumurta ve yavru görüntüleri izlememize rağmen bizim bölgemiz olan Kayseri'de hava sıcaklığı gündüzleri yaz gümü gibi 25-30 0C gece ise -5 ,-8 0C olmakta bu tabii ki arılar için gece kış gündüz yaz düzeni demek oluyor.Ne var ki kışlık bal stoku dolu ve gerekli beslemeleri yaptığımız kolonilere sarıca arılar durmadan tacizde bulunarak bal stıkunu çalmak istiyor.Mücadeleye giren arılar savunmada iken zaiyat veriyor.Sarıca arının soktuğu bal arısı kısa zamanda felç olup kovan önünde titrerken diğer sarıcalar bir yandanda taze et olarak götürüyor.

Durumlar geçen yıla göre vahim görünüyor. Geçen yıl bir kolonim vardı iki avuç; karakovanda kışı atlatmayı başarmıştı beklemesemde.Bu yıl en zayıf 4 çıtalık bir kovanım var ama asıl büyüklerden korkuyorum gidişat böyle giderse hapsi kışın yarısında sönebilir çünkü genç nufus takviyesi hiç yok.

Tüm dostlara saygılar.


















3 Kasım 2008 Pazartesi

BU HERON U TANIYAN VAR MI?



BU DA EL DEMİRİNDEN VE DEMİRİN AĞZINI SÜRDÜĞÜM TAŞTAKİ MUM VE PROPOLİSİ SARICA ARILARLA YAĞMALAYAN ÖLÜ MÜ SAĞMI DİYE ELİMİ UZATTIĞIMDA HAVALANIP TEKRAR GELEN RESMİNİ ÇEKMEM İÇİN DEĞİŞİK POZLAR VEREN İSMİNİ BİLMEDİĞİM BİR ARI CİNSİ.

VARROA YETİŞTİRİCİSİ OLDUK



GEÇEN YIL ARILARIMDA TEK BİR VARROA GÖRMEMİŞTİM,BU BAHAR DA DAHİL OLMAK ÜZERE.AMA HASATTAN SONRA 4.İLAÇLAMAYIDA YAPTIM AMA YİNE VAR.

30 Ekim 2008 Perşembe

SONBAHARDA POLEN








HAFTA SONU ARILIKTA POLEN GELİŞİ VARDI.MEVSİME GÖRE BEKLENMEDİK BİR DURUM.ÇÜNKÜ YAVRU FAALİYETİ NERDEYSE DURDU.

16 Eylül 2008 Salı

SONBAHAR BAKIMI ve ARILAR İÇİN TEHDİTLER

Sezon sonu gelmesine rağmen havalar hala çok sıcak ve yağmur yok.Ortalıkta da güve kelebeği,sarıca arı,eşek arısı cirit atmaya başladı.Özellikle yağmur yağmadığı için sarıca arılar güçlü kovanlara bile saldırmaktan çekinmiyor.Arılık çevresinde çok yakınında yuvaları varsa mutlaka imha etmemiz gerekir.

Benim arılık yakın ve uzağını epey aramama rağmen bulamamıştım.Meğerse arılığın çok yakınında duvar içine yuvalanmışlar. Derhal halledildi.Yinede oldukça çok görülüyor.Tavuk ciğerini pet şişeden yapma tuzaklara koyuyorum ama çok çabuk kuruyor.Yine de sık sık tekrarlanırsa epey sarıca arı düşüyor.

Ayrıca varroa mücadelesini de gecikmeden yapmak gerekiyor. Timol içerikli obeson kullanıyorum çünkü organik.

Güve kelebeğide zayıf kovanlara gece kovan giriş deliğinden girmekte.Kovan giriş deliğinin altına yani tüm kovanın altına ceviz yaprağı koyuyorum.Çünkü gece ısı çok düşüyor,girişteki muhafız arılar bile salkıma çekildiğinden güve kelebeği için giriş sorun olmuyor. Ceviz yaprağı olunca besmele duymuş şeytana dönüyor,yaklaşamıyor.

Tüm arı ve arıcı dostlarına saygı ve selamlar.

15 Ağustos 2008 Cuma

BERAT KANDİLİ

Tüm İslam Alemi'nin , arı ve arıcı dostlarının berat kandilini kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim.

12 Ağustos 2008 Salı

HAKİKİ BAL VE TOPLUMUMUZUN ÖN YARGILARI

Değerli Dostlar,
Arıcılığa başlamamın yegane amacı evimde çocukarımla kendi ürettiğim balı yemek ve arıcılık hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olmak idi.Bir hobby olararak yapmakta olduğum arıcılıkta bu yıl ilk kez bal sattım.
Yakın çevrem hemen müşteriler bulmaya başladı bir kaç kişiye verdim.

Kendi iş arkadaşlarıma da verdim ve çok memnunlar.

Ama bazı insanlar var ki elimde satılık bal olmadığını söylememe rağmen o birkaç kişiye verdiğimi öğrenmiş ya öküz altında buzağı arama peşinde.

Adam üstüne hiç lazım olmasa da şu soruları sorma basiretsizliği ve

yüzsüzlüğü gösterme cesaretini kendinde buluyor:

sorular : şeker verdin mi?,balda şeker var mı?,şekerlenme oluyor mu?

hakiki bal olup olmadığını nasıl anlarız?

Sende karakovan balı var mı?

Anzer balı gibi hastalıklara iyi geliyor mu?

Çam balı çiçek balından daha kaliteli değil mi?

Kaç tane kovanın var?

Kaç kg bal alıyorsun?

Oğul balı yok mu?(Nasıl oluyorsa ben bu oğul balı işini bilmiyorum)

..........................................

Soruların ardı arkası kesilmiyor. Asıl alan kişiler bu soruların hiç birini sormuyor.Çünkü arkadaşım bilyorki: bana silah zoruyla bile yanlış bir iş,hile,hurda,...yaptıramazlar da yapmam da.Kendi gibi beni de emin biliyor.O insanın bu itimadını kendi itibarını trilyon verseler değişir misin? Ben parayla ölçülebilen veya ölçülmeyen hiç bir şeye değişmem yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışırım ve hep mükemmellik idealimdir. Her zamanda karşımdakini kendi yerime koyarak düşünürüm.

Gelelim öbür tarafa: Alıcıyım desede elimde bal yok dediğim uzaktan merhabalaştığım kişiler soruyor bu soruları.

Kardeşim adam bal alıcısı değil ekonomist.Ayak üstü benim servetimi hesaplamaya çalışıyor.

Sus hiç birşey sorma da sana istediğin kadar bal vereyim desen susturamazsın. Hep art niyetli yaklaşmakta,niyeti halis değil ya, bit yeniği bulma peşindeya.

Ağalar ağalar Bizim aslımız neslimiz belli, inancımız vicdanımız var. Vicdanı tereğe koyupta 3 kuruş para kazanma hırsı ile toplum ve kendi sağlığını hiçe sayanlardan değiliz. (Tüm arı ve arıcı dostlarını arıcılık işletmelerini tenzih ederim)

Eşe dosta verdiğimiz 3-5 çıta bal için arkamızdan konuşturup 40 yaşından sonra kendimize üç kağıtçı dedirtecek kadar ş......siz değiliz. Hatta hatta çerçevelerin yamuk yumuk olanını kendime ayırıp en düzgünlerini dostlara çoluk çocuğu ile gönül rahatlığı ile afiyetle yesinler diye düşünenlerdeniz. Kendi çocuğumun ve ailemin sağlığı ne kadar önemli ise tanıyım tanımayayım sokaktaki insanların çocukları ve ailelerinin sağlığı benim için o kadar önemlidir.

Çok şükür bu bilinç , erdem ve edeb-adaba sahibiz.

Bütün arı ve arıcı dostlarını tenzih ederek söylüyorum.Hile hurda nasıl yapılır onuda bilmem.

Mutlaka öyle birkaç istisna var demekki millet ; bal der demez şeker diyor. Ama toplumumuzunda şunu bilmesi lazım her gördüğü arıcıya önce hileci gözüyle değil iyi tarafından bakarak düşünsün.Çünkü 1 yıl peşinde geziyorlar(bizi boşver bizim evin önünde sabit 5 kovan olsa ne olur olmasa ne olur) emek veriyorlar benim ürettiğim bal en güzeli olsun ve o gururu hep taşıyayım diyorlar.Dağ bayır ekmeğini kovalıyorlar. Sen ne yapıyorsun:Adama hemen" şeker katıyormusun".Hakiki bal mı? diye mahkemeye götürmeden ipi boynuna geçirmeye kalkıyorsun. Bir çift lafla adamın 1 yıllık emeğini heder etmeye kalkıyorsun.Adam Allah'tan korkar arkadaşlar etmeyin . BEN ŞİMDİYE KADAR HİLECİ ÜÇ KAĞITÇI ADINA NE DERSENİZ DEYİN ÖYLE BİR ARICI GÖRMEDİM TANIMADIM.İSTİSNA VARMIDIR? VARDIR.AMA RASLAMADIM RASTLAMAK TA İSTEMEM.

Benim yukarıdaki soruları soranlara cevabım ise çok net oluyor.Şunu söylüyorum:

1.Tanıdığın ve güvendiğin kişilerden alacaksın.

2.Eğer aldığın kişiyi tanımıyor ve güvenmiyorsan ve imkanların elveriyorsa baldan 1 kaşık alıp LABARATUARDA TAHLİL yaptıracaksın. Başka alternatif yok.

Yoksa" herkesi kendi kalbin gibi biliyorsun "diyorum.

Tüm dostlara saygı ve selamlar.


NOT:BU YAZIYI YAZMA AMACIMDA İNSANLAR BENİM SİTEME GİRDİĞİ ZAMAN PEK FAZLA BİLGİ BULAMASADA LİNKLERİ EKLİ OLAN DOSTLARIN SİTELERİNİDE İNCELESİNDE ARICILIĞIN NASIL EMEK VEREREK YAPILAN BİR İŞ OLDUĞUNU KULAKTAN DOLMA ŞEYLERLE BU İŞLERİN YÜRÜMEDİĞİNİ ÖYLE BASİT BİRŞEY OLMADIĞINI "SU AKIYOR DELİ BAKIYOR" KOY ARIYI KAPIYA SANA 1 KOVAN BAL OLSUN MANTIĞININ BOŞ OLDUĞUNU ANLASINLAR İSTEDİM,ANLARLARSA TABİİ.

28 Temmuz 2008 Pazartesi

ARILAR BAL DOLU ÇERÇEVELERİ NEDEN SIRLAMIYOR?

Değerli Dostlar,
Arılar sanki çerçevelerin 2/3 sini sırlayınca alınacağını biliyormuş gibi bir türlü sırı yarıya indiremedi. 02.07.2008 de hasat yaptığım kovanda sırlanması için bıraktığım çerçeveler olduğu gibi açık ballı bekliyor.
Kendi kendime ben mi acaba acele ediyorum diyorum,sonrada aynı kovan 2 temmuzda 3.katı ful sırlamıştı bekletse onlarıda bekletirdi diyorum. Evet arkadaşlar en güçlü kovanım bu sene benimle böyle bir mücadeleye girdi. Şu an kuluçkalık hariç iki kat var.2.kat tam dolu 1.kat çerçeveleri%50 dolu,ama üstteki katı bir türlü sırlamıyor.
Fikri ,bilgisi,düşüncesi olan arkadaşların yorumlarını bekliyorum.
Tüm dostlara saygı ve salamlar.

21 Temmuz 2008 Pazartesi

ARILAR NEDEN YATIŞA GEÇTİ

2 TEMMUZ tarihinde ilk hasadı yaptıktan sonra bal dolmuş ancak sırlanmamış çerçeveleri almamıştım. 20 temmuz pazar günkü kontrollerimde hala çerçevelerin sırlanmadığını ve hasatta koyduğum kabartılmış peteklerde de çok az bal geldiğini gözledim.
Bölgemizde ayçiçeği tam açmış durumda ama nektar gelmiyor bir anlam veremedim.
Fikrini paylaşmak isteyen dostlar lütfen yazsın.
Tüm dostlara saygı ve selamlar.

23 Haziran 2008 Pazartesi

GÖRMENİZİ İSTERDİM

SEVGİLİ DOSTLAR,


MACAHEL DEN 1 ADET f1 KAFKAS MELEZİ ANA GETİRTMİŞTİM 17 MAYISTA.


HIRÇIN OLAN KOVANIMDAN BÖLDÜĞÜM KOVANA KABUL ETTİRMİŞ İDİM.HATTA KEKLİ BÖLMEYİ 24 SAAT OLMADAN (19 SAATTE) AÇIP ANANIN SERBEST KALMASINI SAĞLAMIŞLARDI.


İŞTE O ANADAN OLAN YENİ VERSİYON YAVRULAR ŞİMDİ KOVAN İÇİ BAKIM HİZMETİNE BAŞLADILAR.SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİĞİM İSE ÇERÇEVEYİ ALIP BAKTIĞIM ZAMAN ÜZERİNDEKİ BİZİM ESKİ TARLACILARLA YENİ VERSİYONUN F1 MELEZLER ARASINDAKİ APAÇIK AYIRT EDİLEBİLİR BARİZ GÖRÜNTÜ FARKI. SANKİ ÇİÇEK TARLASINDASINIZ .TARLANIN İÇİ SİYAH VE SARI ÇİÇEKLERLE DOLU.İŞTE BİZİM MELEZLER VE ESKİ ANADOLU ARILAR BİR ARADA ÖYLE GÖRÜNÜYOR. GÖZÜMÜZ BİZİM ARILARA ALIŞMIŞ HEP ABDOMEN HALKALARI SARI,AMA F1 LER SİMSİYAH KARIŞMIŞLAR ÇOK İLGİNÇ BİR GÖRÜNTÜ ORTAYA ÇIKMIŞ.


SİZE FOTOSUNU GÖSTERMEK İSTERDİM AMA İHMALKARLIK İŞTE.BİR MAKİNA EDİNEMEDİM.


TÜM DOSTLARA SAYGILAR.

16 Haziran 2008 Pazartesi

SUNİ BÖLMEDEN YALANCI ANAYA NASIL GİDİLİR?

Değerli Dostlar,
Nisan ayında bir kolonim vardı ki durmadan ana arı yüksüğü yapıyordu.O yaptıkça bende suni bölme yapıp koloniyi zayıflatıyordum. Oğul verdirmemek için de kendi içinde hiç yüzük bırakmıyordum. 2 kez böldüm yine yüzük yaptı. O çıtalarıda yedek ana için 3 e böldüğüm kovana 2 şer çıta ayırdım.Sonunda yüzük yapamaz oldu ama çevirdi erkek arı gözü yapmaya.Bu haftaki kontrolümde gördüm ki 1 petek gözünde 2,3,4 atmış yumurtayı.Anladım ki yalancıya kaçmış.
Hatam şu idi koloni bana "ana yaşlandı yaşlı anayı öldür yeni ana ver,hiç birşey bilmiyorsan o verdiğin yüzüklerden birtane bırak bu anayı gene öldür . Yoksa biz bu anadan vazgeçtik eninde sonunda kendimiz öldüreceğiz "demiş ama ben anlamakta geç kaldım.Şimdi başka koloni ilede birleştiremiyorum çünkü birleştireceğimin anasını öldürecek.
Arı malzemesi satan bir yerde karşılaştığım Muğla'lı bir gezginci arıcı dostumuz onu kendi haline bırak hiç birşey yapma dedi. Ne dersiniz?

27 Mayıs 2008 Salı

BÜYÜK BAL AKIMI DÖNEMİ

Sevgili Dostlar,
Hep büyük bal akımı dönemi bahsi geçiyor ama bu dönemin geldiğini nasıl anlayacağız. Ne gibi iz ve emare arayacağız.?
Hep ballandıra ballandıra millet yazıyor 50 kg bal,30 kg bal,80 kg bal diyorlar ama bize hayal geliyor bu rakamlar.
Bilgisi olan paylaşırsa sevinirim. Saygılar.

20 Mayıs 2008 Salı

21 SAATTE SARI IRK SİYAH IRKI KABUL ETTİ.

İnternet sitelerinde arıcılıkla ilgili bilgileri okuyup çok bilgiler edindik.
Bunlardan biriside “verimi düşük,hırçın,falza melezleşmiş kolonilerinizden verim almanız için ; menşei belli saf ana arılar vererek yada verimli olan beğendiğiniz kolonilerinizden kendiniz ana üreterek bu koloninizin anasını değiştirin” bilgisinden hareket ederek bir önceki yazımda da bir kolonimin anasını değiştirmek istediğimi yazmış idim.
Neticede MACAHEL Arıcılık’tan 1 adet kafkas f1 melezi sipariş edip getirttim.Ana yı 17 mayıs c.tesi saat 12 gibi 5 gün önce bölünmüş 5 çerçevelik kovanın kuluçkalı çerçeve arasına verdim. Verirken kafesteki kek biraz az gibi gelmişti kendi kendime MACAHEL den iyi mi bileceksin dedim.Ertesi sabah 9 da acaba kekin ne kadarını tükettiler ana arının durumu ne diye kontrol ettiğimde kafesin içi işçiarı dolmuş ana piyasada yok.Eyvah anayı kesin öldürdüler dedim.Açık çerçeve arasında ve kovan önünde ananın ölüsünü aramaya başladım.Ana yok.Sonra çerçeveleri tek tek çekip aramaya başladım.O da ne kırmızı başlıklı kız petek üzerinde geziyor.
Yine okuduğum bilgilerde “kafkas ırkı gibi siyah ırklar ile sarı ırkların ana kabulünün zor olduğu” şeklinde de bilgi vardı. Bizim durum belki istisna belkide bu bilgiler çelişkili ama buda yaşandı.Dostlara ek bir bilgi olarak aktarmak istedim.
Herkese saygı ve selamlar.

12 Mayıs 2008 Pazartesi

USLU IRK ANA ARI ARANIYOR.

Hırçın arının arıcıyı canından bezdirdiğini bazan arıcılık yapmaktan bile vazgecirdiğini yanılmıyorsam Sayın Muhsin Doğaroğlu'nun yazılarından okumuştum. Önceki hafta maskemin açık kalan fermuarından girip beni şoka sokan kovan sanki delice otu yemiş.
Daha kovan kapağını açar açmaz hepsi dışarı hücum ediyor.Ne körük dumanı ne su spreyi sakinleştirmiyor.Çerçeveyi çeker çekmez hepsi eldivene üşüşüyor.0,5 cm kalınlığındaki kauçuk arıcı eldiveninden iğneyi parmağıma geçiriyor.(Hemen antihistaminik hap yuttum.İğneler yedekte.) Sayın Ali Türk'e miller metodunu sorma sebebim de bu.Diğer kovandan ana yetiştirip bu kovana verip kendi anasını imha edeceğim.Yoksa arılıktan uzaklaştırıp bağa bahçeye koyup kaderine terkedeceğim. Arılığa maskesiz giremez oldum.Bu kovanı hasat zamanı düşünmek bile istemiyorum.O zamana kadar anayı değiştirip yeni versiyonu tarlacı yapmaya niyetliyim. Bloglardan izliyorum herkes eldivensiz kontrol yapıyor ,bazıları maske de takmıyor.Nerde öyle uysal sakin arılar. o arkadaşlara gıpta ile bakıyorum. MACAHEL'İ, ARDAHAN ANA ARI ÜR.Ğİ VE ZİRVE ARICILIĞI ARADIM . 15 Mayıstan önce ana temin etmek mümkün değilmiş..Bekliyorum,beklerkende başka alternatifler düşünüyorum.
Çok sakin uslu karasal iklime dayanıklı seçkin, genç, döllenmiş damızlık ana arı yerini bilenler elinde olanlar lütfen beni arasın.msn falan boşverin bana aşağıdaki telefonlardan ulaşın yeter.Gına geldi artık.
Saygı ve selamlar.
0 542 385 65 35
0 352 322 00 50 den 10 hat dahili 170

8 Mayıs 2008 Perşembe

SOĞUK TEKRAR GELDİ

İç Anadolu Bölgesi bu mevsimde havaların tamamen ısınıp bitkilerin hızlı gelişme gösterip çiçeklenmenin en zengin dönemde olması gerekirdi.Ancak hava sıcaklığı önemli oranda düşüş gösterdi,Erciyes Dağı'na kar yağdı. 29 nisanda başlayan bu düşüş hala devam ediyor. 8 Nisan tarihinde de bu konuya dikkat çekmiştim.Soğuk hava tamamen kapalı yavru ile dolu alanda zarar vermez inşallah.Almanya'dan sayın Mehmet Yüksel Kardeşim gibi bizde artık giriş deliklerini tam kapasite açmıştık. 4 Mayıs'ta kovanları soğuktan açmadım.Ama kovan önünde nerdeyse tam arı şeklini almış sadece kanatları oluşmamış beyaz renkte yavruların atıldığını gördüm.Atılan yavruyu elime alıp kontrol ettiğimde ayakları kımıldıyor ve dili sanki nektar emiyormuş gibi tamamen dışarıda olduğunu gözlemledim,belkide orjinal hali öyle ama bilmiyorum.Sadece en zayıf kovan önüne atılıyordu.Kafama iki soru takıldı: acaba hastalık mı var yoksa soğuktan yavruyu tam saramayan arı üşütüp tekrar söküp atıyor mu? Bir anlam veremedim. Foto çekemedim şu an bu imkandan yoksunum.(Çok kaliteli makina elde etmek için karar veremedim canon a720 işimi görecek gibi geliyor). Kat atılan kovanların havalandırma deliklerini kapattım. Arılar hafif yağmur ve soğuk rüzgar olmasına rağmen çalışıyorlardı.Her adımda hassasiyet gerektiren arıcılık basit denilse de o kadar basit bir uğraş değil,ben bunu anladım.Zamana zemine duruma göre ani karar vermeniz gereken durumda tereddüt yaşarsanız faturası ağır oluyor. Tecrübe kavramı demekki böyle kazanılıyor.
Herkese bol verimli bir yıl diliyorum.Selam ve saygılar.

28 Nisan 2008 Pazartesi

KOVANLARDAKİ GELİŞME HIZI

Bu sene çiçek durumu gayet iyi ve arılar oğul eğlimine girmediler.Ancak kışı nerdeyse aynı nüfusla çıkaran arılarda gelişme hızı aynı değil.Ana arıları geçen yıl çıkmış genç anaları yani hepsi de 1 yaşında.Ancak kimisi 10 çıtayı doldurup kat isterken en zayıfıda 4 çıtada kaldı.Güçleri eşitlemek için güçlü kovandan zayıf olana 1 adet arılı yavrulu takviye yaptım.Diğerlerinede ham çerçeve vererek kat atılacak seviyeye getirdim.En güçlü olanada 2çerçeve arılı ballı polenli kata çıkarıp kata 2 ham çerçeve kuluçkalığada 3 ham çerçeve koyarak alanı genişletip rahatlattım.

Yalnız bu güçlü koloni 10 çerçeveye hınca hınç sıkışmasına rağmen oğula meyletmemiş hiç meme yok.Geçen yıl 7 nisanda oğullamaya başlayan kovanları zaptedememiştim.Her hafta ana memesi kesmekten canım çıkmıştı.Hatta eski yazılarımda da arımın oğula çok meyilli olduğunu yazmıştım.Bu yıl ise 7 çerçevelik bir kovanımda ana memesi gördüm.Haftaya süt koyarlarsa sütünü almayı deneyeceğim ilk kez.
Tüm dostlara saygılar.

21 Nisan 2008 Pazartesi

ARI SOKMASI DEYİP GEÇMEYİN!

Değerli Dostlar,


Arı sokması şimdiye kadar çok yaşadığımız bir olaydı ve biraz şiştikten sonra geçiyordu.


Ancak 20 Nisan günü kovan kontrolü esnasında maskemin fermuarını açık unutmam sonucu 2 arı tarafından gafil avlandım. 2 adet alnımdan ve 1 tane kulak arkasından biri soktu,alnıma iğneyi tam geçiremediğinden en son iğnesi kulak arkasından soktuğu yerde kaldı.(Yani 1. arı 3 kez sokmuş oldu.)


2. arı ise üst dudağımdan soktu ve iğne kaldı.


Yavaşça arılıktan çıkıp ayna karşısında iğnelerdeki zehir keselerini enjekte etmemek için bir bıçak yardımıyla sıyırarak çıkardım.Sokulan yerlere antihistaminik krem sürdüm.Ancak ayaklarımdan dizlerime doğru uyuşma,gözler pul pul,baş dönmesi ve kalp atışlarım hızlandı kendime duyuluyordu.Yüzümü ve kafamı yıkamaya başladım ama nafile.


Bir yakınımı çağırdım beni hastaneye götürmesi için.10 dakika falan bilincim kaybolmuş.Uyandığımda her yerim ıslaktı, ayıltmak için su dökmüşler.Vücudumda karın bölgesi ve koltuk altlarında kızarıklık ve kabarma vardı.Boynumda da müthiş bir ağrı hissediyordum.
Ayran,yoğurt ve pekmez şerbeti içerek kendimi topladım.
Bunları şunun için yazdım.
Arılığı yerleşim yelerinden uzak birçok arıcı var.Arılığa giderken mümkün mertebe yanlarında ehliyetli bir kişi götürmeye gayret etsinler.Ben dağ başında olsam iş daha tehlikeli bir hal alırdı diye düşünüyorum. Onun için "beni etkilemez","ben bağışıklık kazandım" falan demeyin,bu işin ne zaman allerjik etki yapacağı belli olmuyor. Bazı dostlar maske falan da takmıyor.Bence maskesiz eldivensiz kontrol yapmayın derim.Yanınızda mutlaka antihistaminik iğne bulundurun.Size değilse de başkasına lazım olabileceğini gözardı etmeyin.

Tüm arıcılara kazasız belasız bol verimli bir yıl diliyorum.

16 Nisan 2008 Çarşamba

DÜZELTME,

14 Nisan 2008 tarihli karakovandan arı aktarımı konulu yazımda,
kara kovandan alınan kapalı yavrulu ve diğer petekleri fenni kovanın boş tel gerilmiş çıtaya bağladığımdan bahsetmiştim.Ballı Baba Sayın Selahattin Güney'in uyarısı ile hata yaptığımı anladım.Aktardıgınız fenni kavanın boş çıtası TEL GERİLMEMİŞ boş çerçeve olacak.
Kara kovandan kesilen petekleri boş telsiz fenni kovan çerçevesine pamuk ipi ile tutturulup kovana verilecek,ertesi gün arılar bu petekleri mum ile çerçeve köşelerinden tutturmuş ise bir jilet ile petekler sarsılmadan yavaşça ipler kesilip alınır.Eğer arılar çerçevelere mum ile iyi tutturmamış ise bir kaç gün içinde tekrar kontrol edilip ipler kesilip yavaşça çekilir.
Buradan bu düzeltmeyi de yapmış olalım.Tabii ki ben arıcılık konusunda benim için çok zor görünen bir işi yaptıktan sonra benim konumumdaki arkadaşlarımıza faydası olsun diye yazıyorum.Yoksa arıcılık dersi falan verecek konumda değilim.Çünkü bir acemiyim.
" kara kovandan arıyı aktarırken çok arı telef ederim,ana arıyı sakatlar yada öldürebilirim" endişesi ile 2007 yaz döneminden beri bu kovanın yanına gelip tekrar tekrar vazgeçmiştim. Ama korkunun ecele faydası yok ne olacaksa olsun dedim ve o kadar zor değilmiş. Ana arı da sağlam arılarda hiç birşey olmamış gibi devam ediyorlar.
Herkese saygı ve selamlar.

14 Nisan 2008 Pazartesi

KARA KOVANDAN FENNİ KOVANA AKTARIM,

Sevgili Dostlar,
Kara kovandaki arıları tüm petekleri ile fenni kovana aktarma konusunu arıcılık sitelerinde çok okudum ancak hiç uygulamamıştım. Orada yazanlarla bire bir tutturamadığım noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.Çünkü benim gibi ilk defa deneyecek olanlara belki faydası dokunur.
Kara kovanı yerinden alıp 15-20 mt mesafeye götürüp yüksekçe bir sehpaya koydum.Yerine yeni fenni kovan yerleştirdim ve içine üç adet kabartılmış yarım ballı çerçeve koydum.
Kara kovanın arka kapagını açıp giriş deliğinden körükle bol duman verip sokucu yetişkin arıları kaçırdım.Burdan kaçan arılar yeni konulan fenni kovana gitti.Buraya kadarı tamam.
Daha sonrasında bir sopa ile kara kovana vurup tırtıklandığında tüm arıların oğul salkımı gibi kovanın arkasında toplanması gerekiyordu işte bu olmadı.Bal bıçağı ile baştan başlayarak dikkatli şekilde petekleri kesmeye başladım ve o petekleri tel gerilmiş çıtalara pamuklu ip yardımıyla tutturup fenni kovanın içine yerleştirdim(Arıları ile birlikte).Ama arılar hala kovanı terketmiyor.Birde ana arıyı göremedim.Kara kovanı götürüp fenni kovanın üstüne oğul silker gibi 3 darbede boşalttım.Ertesi gün kontrol ettim,petekleri tutturmuşlar ve anada acele acele bana hiç aldırış etmeden yumurta bırakıyordu.Pamuklu ipleri kesip almadım kendileri epey kemirmişti.Petekler sarkıp devrilebilir endişesiyle o işi haftaya bıraktım.
Tek sıkıntı fotoğraf makinasının azizliği oldu,yeni pil takıyorum batarya zayıf yazıp kapanıyordu.
Herkese bol verimli bir yıl dilerim.

8 Nisan 2008 Salı

HAVADAKİ ANİ DEĞİŞİME DİKKAT !

Sevgili Dostlar,
Mevsim itibarıyle çok değişkenlik gösteren hava durumu arıların çalışmasını ve yavru uçuşunu olumsuz etkilemekte.Gün içerisinde hava bir yağmurlu,bir bulutlu,tekrar güneşli ve birden çok şiddetli dolu yağışı,tekrar güneş derken kovan dışındaki tarlacılar ve güneşte yeni uçuşa çıkan yavrular olumsuz etkileniyor.Kovan içinde ise havanın birden bozmasıyla salkım düzenine geçmeye fırsat kalmadan kapalı gözlerdeki yavruları üşütme riski ortaya çıkıyor.
Çıkan güneş ve güzel hava 06.04.2008 c.tesi günü beni aldattı ve kovan girişlerindeki daraltma tahtalarını aldım.Aynı gün birden rüzgar ve yağmur başladı hemen tahtaları yerine monte ettim.Allah'tan o anda arılıktaydım.07.04.2008 pazar günü yine sabah hafif soğuk yağmurlu,öğleden sonra biraz güneş biraz yağmur,dün ise (pazartesi)müthiş bir dolu yağışı oldu.
Kıyı bölgelerimiz bizden 10-15 gün önce gidiyor mevsimi yakalama konusunda.Ama biz tam Anadolu'nun göbeğindeyiz.İlhami Uyar Abim geçen hafta eriklerin çiçek açtığını ve sıvı şuruplamaya geçtiğini yazmıştı.Bizim burada erikler yeni açmaya başladı. Ama sıvı şurupluk hava yok.Kekle beslemeye devam. Kontrollerde de kapalı yavruları üşütmemeye dikkat etmek gerekiyor.
İç bölgelerdeki arıcılara kovan giriş deliğini bir müddet daha dar tutmalarını tavsiye ederim.
Tüm arıcılara verimli ve sağlıklı bir yıl diliyorum.

31 Mart 2008 Pazartesi

ZONGULDAK'LI FİDANLAR ÇUKURLARINA KAVUŞTU!

Geçen hafta Samsun'dan Sayın Hüseyin İspirli'den gelen,bu hafta da Ballı Baba Sayın Selahattin Güney'den gelen fidanlar Kayseri'de Pınarbaşı ilçesine 40 adet Talas ilçesine 40 adet kalanı(yalkaşık 500 adet) İncesu İlçesu Süksün Kasabası'na dikildi.
Hamiyyetperver ülkem insanının adı ve izleri buralarda yaşayacak.Gerçi kendileri ne kadar mütevazi örneği gösterselerde bu böyle.
Diyorlar ki "birgün Kayseri'ye yolumuz düşerse bu fidanlar o zamana büyür belki altında bir çay içeriz" diyorlar. Fidanlar gene büyüyedursun yarından itibaren tüm arı dostlarına kapılarımız her zaman açıktır.Fidanların büyümesini beklemeye gerek yok.
Tabiiki emeği geçenleri unutmamak lazım. İşi haricindeki işlerini de iyi yapanlar başlıklı bir yazı yayımlamıştım.Burada Ballı Baba'nın dediği gibi "işini iyi yapanlar"ı anmadan geçmek olmaz.
Zonguldak orman bölge müdürü Sayın Akif Yılmaz'a,fidanlama şube müdürü Sayın Cengiz Çetintaş'a,Ereğli orman işletme müdürü Sayın İhsan Toptan'a,Expres Kargo sahibi Sayın Kemal Turhan'a ve emeği geçen herkese buradan teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Umarım bu güzellik Türkiye'deki diğer kurum ve kişilere örnek teşkil eder.Çünkü ülkemizin geleceği bu duyarlılığı istiyor.Kafalarını kuma gömenler lütfen etrafınıza bir bakın.......
Umudu ve azmi kaybetmeyen vatanseverlere selam olsun.
Selam ve Saygılarımla.

24 Mart 2008 Pazartesi

FİDANLAR GELDİ


Samsun dan Sayın Hüseyin Abi'den fidanlar geldi.Biran önce çukurlarına kavuşturduk.Kendisine Kayseri adına çok çok teşekkür ediyorum ,sağolsun varolsun.
Yorgunluktan kendime 2 günde ancak geldim ama değdi doğrusu.
Tüm dostlara saygı ve selamlar.


20 Mart 2008 Perşembe

İŞİ HARİCİNDE DİĞER İŞLERİNİ DE İYİ YAPANLAR!

ÖNCELİKLE TÜM İSLAM ALEMİNİN KANDİLİNİ KUTLUYORUM
BALLI BABA SAYIN SELAHATTİN GÜNEY VE ARIBEYİ SAYIN HÜSEYİN İSPİRLİ.

DİĞER ARI DOSTLARINI OLDUĞU GİBİ BU İKİ ŞAHSI DA TANIMIŞ OLMAKTAN SONSUZ BİR GURUR DUYUYORUM.ARICILIK BENİM YENİ TANIŞTIĞIM BİR UĞRAŞ AMA BİZLERİ NERELERDE BULUŞTURUP ÜLKEMİZE NASIL BİR KATKI SAĞLADIĞINI GÖRÜYORUZ.

BALLI BABA VE ARIBEYİ HÜSEYİN ABİ'Yİ YENİ TANIDIM YÜZ YÜZE HİÇ GELMEDİM.

AMA BENİM ÜLKEM İNSANININ HAMİYYETPERVERLİĞİNE BAKIN Kİ BİRİSİ SAMSUN'DAN DİĞERİ ZONGULDAK'TAN FİDAN YOLLUYORLAR. HEMDE SAYISI BEKLEDİĞİMİN ÇOK ÜSTÜNDE(BALLI BABA ADET SÖYLE DİYOR, BALLI BABA; NE TAKDİR EDERSEN GÖNDER).

SAYIYI DA BİR KENARA BIRAKIN 1 TANE DE OLSA BENİM İÇİN, GÖSTERİLEN DUYARLILIK VE HASSASİYET ÇOK ÖNEMLİ. BALLI BABA MSN SORUNLU OLABİLİR.
CEP TELEFONUMU YORUMUNUZUN ALTINA YAZIYORUM.
VATANINI SEVENLERE SELAM OLSUN.
SAYGILAR.

19 Mart 2008 Çarşamba

Ballı Baba ve Sayın Hüseyin İspirli Abi,

Ballı Baba ve Hüseyin Abi,
Fidan göndermek için msn den adres bilgilerimi istemişsiniz.Her ikinize de adresleri yolladım ama Windovs Live üzerinden gönderdiğim için elinize ulaşıp ulaşmadığından şüpheliyim.
Her ihtimale karşı burdan da yayınlamakta mahsur görmüyorum,sadece telefon koymayacağım.
saygılar.
Tuncay Hadise

17 Mart 2008 Pazartesi





Değerli Arı Dostları,
Bu hafta bir kaç tane resim çekebildim şükür.Yukarıdaki resimlerden anlaşılır mı bilmiyorum ama benim arıların ırkı hakkında fikri olan lütfen yazsın.
Bu arıyı geçen sene Nisan ayında emekli öğretmen Sayın Tahir Kozan'dan satın aldım.Bana Anadolu Irkı dedi ama bende anlamadığım için tam ne olduğunu çözemedim.Oğula çok meyilli.

Almanya'dan Sayın Mehmet Yüksel'in su balonunun Türk versiyonunu denedim.Başarılı oldum.
5 lt lik sıvı yağ kabı ile koyduğum su 1 haftada 1 lt ancak eksilmiş.Daha önce 18 lt lik musluklu bidonun musluğunu damlar vaziyette bırakıyordum,kimi zaman tamamen bitiyor bazanda 4-5 lt si boşaldıktan sonra kendiliğinden akmaz oluyordu.Sayın Mehmet Yüksel'e çok teşekkür ediyorum.Benim arılarla birilikte kendisine dua ediyoruz .Allah razı olsun.
Su çabuk bitiyor sıkıntısı olan arkadaşlara tavsiye ederim,dahada geliştiren olursa paylaşalım.

2008 İN İLK POLENLERİ GELMEYE BAŞLADI



Değerli Arı Dostları,


Mevsimin yavaş yavaş hareketlendiği bu günlerde kıyı kesimlerindeki çiçek ve canlanmaya gıpta ile bakıyorduk.Henüz hiç bir ağaç çiçek açmamasına rağmen tek tük te olsa polen gelmeye başladı.




11 Mart 2008 Salı

eriyen hazır kekler başımıza iş açmadı

Kapalı alanda kışlattığım kovanlarımı 08.03.2008 c.tesi günü dış ortama taşıdım.Çok şükür kayıp yok.Ancak biraz daha kalsalar durumu riske etmiş olacaktık.Kovan dip tahtasına akan erimiş kekler üzerinde ölen arılar 1 kat oluşturmuş ve artık belli noktalarda küflenme başlamış.Arılar; bu keklere yapışmış ölü arıları dışarıya atamıyordu.(Daha önce Ali Türk çok ölüm olacağını yazmıştı aynen oldu).
Havanın güzelliğinden faydalanarak(18 oC) hemen kovan yanına boş ballık koyup çerçeveleri arılarıyla birlikte ballığa yerleştirdim üzerini örtü bezi ile kapattım.Boşalttığım kovanın dip tahtasındaki erimiş kekler ve arı ölülerini çabucak sıyırıp temizledim tekrar arılı çıtaları kovana yerleştirdim.bal stokunun yarısını bile tüketmemişler. Bir çok resim çekmiştim ancak yakından çekimde flaş kullanmamam gerekiyormuş.Resimler bembeyaz çıkmış.Kısmetse fotoğrafçılıkta da acemiliği atlatacağız.Daha önce de kekin erimesini blogda yazmıştım.Bir arıcı arkadaş keki çıta yerine takılan açık şuruplukta vermiş bende öyle yapmayı düşünüyorum.Yalnız bir nokta var:Acaba kovanları dışarıda kışlatmadığımdan mı kek eriyor onu çözemedim.Çünkü ilk eridiğinde kekin markasına kusur bulmuştum,ikinci seferde temel petek marka kek kullandım o da eridi.Demekki kapalı yerde kışlattığım arılar kovan içi ısısını yüksek tutuyor ki kek eriyor.Kendi bal stokununda yarısını tüketmediğine göre ısınma problemi olmadığından yiyeceği de az tüketiyor.Arılar bol bol uçuş yaptı.
Arılığımda bazı kovanların geçen yılki yerini değiştirdim.Eski yerini 3 gün sonra unutmaları gerekirken bizimkiler 4 ayda unutmamış yine eski yerlerine keşif uçuşları düzenlediler,sonra geri geldiler.

29 Şubat 2008 Cuma

BUZLAR ÇÖZÜLENE KADAR

Karlar yavaş yavaş erimeye başladı.Bu da yavaş yavaş baharın geldiğinibize gösteriyor.
Yapılacak çok şey var.Bu sene de kurak olacak diyorlar ama bunu söylemek için çok erken olduğu kanaatindeyim.O kadar kar yağdı daha bunun yağmuruda var.Hemen telaşa lüzum yok.
2007 yılı şubat ayında Konya'da M2 ye yağan kar 100 gr iken bu yıl 1 m2 ye 54 kg kar yağışı olmuştur.
Bu yıl inşallah çok daha iyiye gidecek.Tüm tedbirleri de almak gerek.Umut ve inancımızı hiç kaybetmememiz lazım.

18 Şubat 2008 Pazartesi

ARI BEYİ (HÜSEYİN İSPİRLİ) NE DEMİŞ ?

DEĞERLİ ARICILAR,
7 ŞUBAT 2008 TARİHLİ YAZIMA HALA DESTEK VE YORUMLAR DEVAM ETMEKTE.
BUNLARI DA BURDAN SİZLERE DUYURMAK BENİM BOYNUMUN BORCU OLARAK KABUL EDİYORUM.ÇÜNKÜ BU KİŞİSEL VEYA BÖLGESEL BİR SORUN OLMAYIP ÜLKEMİZİN BİR MESELESİDİR.(YENİ OKUYANLARA NOT:KONU,ÜLKEMİZİN HER YANINA DAĞ BAYIR FİDAN DİKELİM,ÇALI ÇALICIK ELİMİZE NE GEÇERSE DEĞERLENDİRELİM DİYE 7 ŞUBATTA YAZMIŞTIM). DAHA ÖNCE DE BALLI BABA SAYIN SELAHATTİN GÜNEY AĞABEYİMİN CEVABINI YAYIMLAMIŞTIM.
ÇÜNKÜ BU İNSANLAR VATANINI ÇOK SEVİYOR.ÇORBAYA TUZ ATIYOR.GÜZEL ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR.BİZE DE BU ÖRNEKLERİ GÖSTERMEK DÜŞÜYOR.
ÜLKEMİZ 1 ZERRESİ BİLE HEDER EDİLMEYECEK KADAR KIYMETLİ BİR ÜLKEDİR.
NE YAZIKKİ EROZYON NEDENİYLE ALİVYONLU TOPRAKLARIMIZ HER SENE BAŞKA ÜLKE TOPRAKLARINA VE DENİZLERE TAŞINIYOR.
İKİNCİSİ KÜRESEL ISINMA NEDENİYLE KURAKLIĞI ÖNLEMEK İÇİN ORMANLARA VE AĞAÇLARA İHTİYACIMIZ VAR.
ARI BEYİ HÜSEYİN İSPİRLİ AĞABEYİM BAKIN NE DİYOR:
Tuncay Bey;Evet senin için 150-200 arası çogunlukla akasya olmak üzere fidan temin ettim.Mevsimi ve bölgenin rakımını dikkate alarak baharın uygun zaman da göndereceğim.Sen şimdiden nereye dikeceğini belirle ve yerlerini hazırla.Kolay gelsin.SAYGILARIMLA.
HÜSEYİN AĞABEYİME DUYARLI DAVRANIŞI İÇİN TEŞEKKÜR FALAN AZ GELİR.SİZ VE SİZİN GİBİ İNSANLAR ELİ ÖPÜLESİ KİŞİLERSİNİZ.ŞAHSIM VE TÜRK MİLLETİ ADINA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM ABİ. FİDAN ÇUKURLARI KONUSUNDA DA; BENİM KÖYÜM BİR BELEDİYELİK.TÜM İDARİ VE MÜLKİ ERKANI SEFERBER EDİP KENDİMDE EKİBE DAHİL OLARAK KARLAR ERİMEYE BAŞLAR BAŞLAMAZ START VERECEĞİM.
O KONUDA SIKINTIM YOK ABİ ÇOK ŞÜKÜR.HAFTA SONU CUMARTESİ KÖYE GİTTİM ÇOK KAR VAR PAZAR SABAHI YOL KAPANIR KAYGISIYLA SAAT 08.30 DA KAYSERİ'YE HAREKET ETTİM İYİKİ GELMİŞİZ BU GÜN YOLLAR KAPALI OKULLAR TATİL OLDU İŞ YERİNE SERVİSİM YARIM SAAT GECİKMELİ ZAR ZOR GELDİ.(BEN KAYSERİ'DE İKAMET ETMEKTEYİM AMA KÖYDE DE ESKİ BİR EVİM VAR: KAYSERİ İLİ İNCESU İLÇESİ SÜKSÜN KASABASI;KAYSERİ-ANKARA YOLU 23.KM DE YERLEŞİK 2063 NÜFUSLU BİR BELDE ).
BİRDE ŞUNU BELİRTMEK İSTERİM BUNLARI YAZARKEN BEN KENDİ BÖLGEM VEYA KÖYÜMÜ ASLA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMUYORUM.BİZİM BURALAR GİBİ BOZKIR OLAN TÜRKİYE'NİN HER CM 'Sİ İÇİN YAZIYORUM.BALLI BABA 'NIN DEDİĞİ GİBİ "BU ÜLKE BİZİM ÜLKEMİZ".
BEN KUYUYA TAŞI ATMIŞ OLDUM.
SELAM VE SAYGILAR.

14 Şubat 2008 Perşembe

BALLI BABA NE DEMİŞ ?

DEĞERLİ ARICILAR,
7 Şubat 2008 günkü (HAYDİ ARICILAR FİDAN DİKMEYE BAŞLIKLI) yazıma siz duyarlı dostlardan destek ve yorum yazıları geldi.
O gün de yazıya yorum yazan BALLI BABA SAYIN SELAHATTİN GÜNEY işin peşini bırakmamış ve bakın ne demiş:
"Değerli kardeşim, yazımdan sonra fidan isteyenler oldu, bölge müdürümle konuştum elinden gelen yardımı yapacak. Bu memleketin her tarafı bizim kim nereye dikerse diksin. Herkesten Allah razı olsun...Devaaaaaammmmmm.
14 Şubat 2008 Perşembe 12:41"
Allah senden ve senin gibi gerçek vatanseverlerden de razı olsun Ballı Baba. Bu duyarlı ve anlamlı mesajının üstüne daha ne denir ki? Devam diyorsan tüm hızla devaaaaamm...........

yeni arıcılar

Arıcılıkta benim gibi yeni olan arkadaşlara buradan bir konu duyurmak istiyorum.
Bir çok faydalı arıcılık sitesi ve blogları var. Biliyorum ki hepsini okuyup bilgiler arıyorsunuz.
Bir yerde okuduğunuzu diğeriyle karşılaştırıyorsunuz. Ama bir blog varki hem arıcılık yapıyor
hem de kovanlarını bir kısmını feda etme pahasına da olsa denemeler ve araştırmalar yapıyor.
Benim de 2007 arşivini yeni okuyup çok beğendiğim Sayın Yusuf Gürbüz'e ait
http://uyanikarici.blogspot.com/ adresli blogu incelemenizi öneririm.
Alacağımız küçük bir bilgi hatamızı önleyeceği gibi, verimlilik açısından da katkı sağlayacağı kanaatindeyim.Tüm arıcılara bol verimli bir yıl diliyorum.

12 Şubat 2008 Salı

KOVAN İÇİ VE DIŞ ORTAM ISISI

Değerli Dostlar,
Arıcılık bilgi portallarında kış aylarında arıların balı sadece ısı elde etmek için tükettiğinden bahsediyor.Yaz aylarında kovan ısısını dengede tutmak için bal tüketmediği ancak kovan önünde vantilatör görevi yapmak için nektar getirmeyip çalışmasının durma noktasına geldiği şekilde bilgiler edindik.Sonuçta kışın bal stokunun tükenip baharda da çok sayıda koloni çöküşlerinin,arıların çektiği açlığa bağlanıyor.Yaz ayındaki verim düşüklüğü de
dolaylı yoldan bunu etkiliyor.
Demekki kovan içi ısısının ideal referans aralığı olması gerekir.Bu ısıyı da devamlı kontrol edebilmemiz için kovan içi ve dış ortama termometre mi yerleştireceğiz ?
Blog sahibi bir arkadaşımız geçen sene kovan ısısını dengede tutmak için; kovan içi ısısını 15 oC de tutmak için kovan üst kapağına 19 oC de sabitleyecek bir elektrikli ısıtma düzeneği kurduğundan bahsediyor. Bir kaç koloni için güzel bir yöntem ama çok sayıda kolonisi olan için nasıl olacak ?
O halde straphor kovan tercihine mi gitmeliyiz arıları sabit ısıda kapalı alanda mı kışlatmalıyız ?
Kış aylarında madem büyük kayıplar yaşanıyor,kolonikayıpları oluyor.
Bu kayıpları asgariye indirmek için biraz daha fazla tedbire ihtiyaç var.
Herkes bildiği,duyduğu ve kendi uyguladığı yöntemi yazabilir.Belki hiç akla gelmeyen bir yöntem icat eder bir arkadaşımızda tüm okuyucularımız faydalanır.
Çünkü görüyorum ki bu işi geçimini sağlamak için yapan arkadaşlar var."Şeytan kulağına kurşun" 100-150 kolonisi olan birinin bütün emeği suya düşüyor.
Benim gibi hobby için yapanlar için o kadar önemli değil,baharda tekrar alınır.(Ama kesinlikle yapmaktan vazgeçilmez). Ama diğerleri Allah muhafaza büyük darbe yer. O yüzde bu konunun arıcılar için çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Artık "saldım çayıra,Mevlam kayıra"işinden kurtulmamız gerekir.
Herkese bol verimli ve kayıpsız bir yıl diliyorum.

7 Şubat 2008 Perşembe

haydi arıcılar fidan dikmeye

Selahattin Güney Ağabeyim bloğunda güzel bir konu işlemiş. Orman alanındaki hassasiyetlerden bahsetmiş ve arıcılar açısından önemini vurgulamış.Kendisine çok teşekkür ediyorum.Zaten o yazısınada yorum yazdım. Çünkü yarama tuz bastı.
Ben de buradan tüm arıcılara seslenmek istiyorum.Ağaç sırf arıcılar için değil memleketimiz için
en önemli bir eksiktir.Kıyı bölgelerimiz bir nebze orman ve ağaç konusunda iyi ancak,konu İç Anadolu,Doğu ve Güneydoğu Anadolu için hiçte iç açıcı değil.
Cinsi,şekli,boyutu,tipi,rengi ne olursa olsun ister çekirdekten yetişmiş bir fide,
ister fidancılardan alınmış aşılı fidan,hatta çalıcık,kuşburnu gibi bitkileri kendi araziniz şart değil dağda bayırda nereyi buldunuz dikin.Biliyorum ki çoğu arıcı benim gibi av sporunu seviyor.Avda dahi bir dere kenarında bulduğunuz fidanı veya çalıyı yanında otururken dibini temizleyip budasanız o bile kardır diye düşünüyorum.
Arıcıların hem hayvansever hemde doğasever olduğuna şüphe yok. Çevremizdeki insanları lütfen teşvik edip bu konuyu anlatalım.
" Türk Milleti'ni ayranı kabarmasın" der eskiler.İnşallah bu konuda da bu sene Türk'ün ayranı kabarır.
Türkiye bir zerre taşı toprağı heba edilecek memleket değil.Gelin binlerce ağacımız ormanımız olsun...........Tüm arı,arıcı,doğa dostlarına saygı ile duyrulur.

1 Şubat 2008 Cuma

YOLUN YARISI !

BU GÜN 1 ŞUBAT,
OCAK AYI BİTTİ İNŞALLAH DARISI ŞUBAT'A DİYELİM.
KAYSERİ'DE ÇOK KAR VAR MAAŞALLAH Kİ NE MAAŞALLAH.
EĞER ÜSTADIN DEDİĞİ GİBİ KARIN CM HESABIYLA , O YILKİ BAL VERİMİ ARASINDA DOĞRU ORAN VARSA BU SENE BİZ BALLARI KOYACAK YER BULAMAYACAĞIZ.
(ÜSTAD BİR KAÇ GÜN ÖNCEKİ YAZISINDA 30 CM KAR YAĞARSA 30 KG BAL VERİMİ GİBİ BİR ORANDAN BAHSETMİŞTİ.TABİİKİ HEPSİ KISMET MESELESİ.
TÜM ARICILARA BOL VERİMLİ VE SAĞLIKLI BİR DÖNEM DİLEĞİMLE.

28 Ocak 2008 Pazartesi

eriyen hazır kekler başımıza iş açarmı?

değerli arı dostları,
kapalı yerde kışlattığım arılarımı, bu pazar havanın güneşli oluşundan faydalanıp kontrol edeyim dedim.2 kovanımın dip taktasında su birikintisine benzer iyice akışkan vaziyette sıvı olduğunu farkettim.Kovanların üstü muntazam yeni kovan,alan heryanı kapalı 1 damla içeriye su sızmayacak vaziyette tecritli ama bakıldiğı zaman 1 su bardağı suyu kovan kapağını açıp dökmüş gibiydi.arılarıda üşütmekten korkarak kontrol sırasında çıtaların üstüne şeffaf naylon örtüp 1 adet çıtanın ucuna temiz bez dolayıp diptahtasından almaya çalıştım ve bezi çektim şapır şapır bezden damlıyor. sanki 1/1 şeker şurubu gibi hemen parmağımla tadına baktım bal tadı var.
Anladım ki kek erimiş.
Serde acemilik te varya korkuyorum.Bu arı dostlarının hep koruyun dediği nem ve rutubet etkisi yaparmı?
Çümkü ben biraz temizlik yapıncaya kadar arılar alarma geçti hepsi birden hareketlendi.alel acele tekrar kek koyup kapattım.Yani akmış kekin yarısı dip tahtasında kaldı.
Yalnız bu kek markası bilinmedik bir kekti onun bir fonksuyonu varmı acaba?
Yeni koyduğum hazır kek Temel Petek marka.(marka ismi kullanmakta sakınca görmüyorum)
Kendim yapmaya cesaret edememiştim ama gene akarsa bu sefer kendim yapacağım.
Yorumlarınızı bekliyorum.Kayıpsız bir 2008 dileğiyle herkese selamlar.
Özellikle Arı Bakanı ALİ TÜRK AĞABEYİME duyrulur.
İşin içinden nasıl çıkacağım.?
not:çekim yapmak için dijital fotoğraf makinası yada kamera almak istiyorum önerisi olan lütfen yazsın.

24 Ocak 2008 Perşembe

halil bilen ağabeyimize teşekkür

Blog yapma işi bilgisayar programcısı veya yazılımcı falan lazım gibi bana zor görünüyordu.
Ama Halil Bilen ağabeyimizin bloğunda gezerken orada blog yapacaksanız şu adımları takip edin diye sekmeler gördüm birkaç denemede de olsa iyi kötü bir blog sahibi oldum.
Tabii ki arıcılığı bize sevdiren ve cesaret veren diğer arı dostlarına da çok teşekkür ederim.
Çünkü ben kim arı ile uğraşmak kim diyordum.Ama 1 yıldır arıcılıkla ilgili ne kadar site blog,ne buldum okudum.il Tarımın açtığı kursada katıldım ve 2007 yaz döneminde 7adet kolonimi birleştirerek şu an 4 koloni olarak kışlatıyorum.Tüm arı dostlarına bol verimli bir yıl diliyorum.

23 Ocak 2008 Çarşamba

KIŞIN ÇOK SAYIDA ARI ÖLÜMÜ

Arılığımda 20.01.2008 tarihinde kovanları dıştan muayene ettiğimde uçuş deliği önünde çok sayıda ölü
arıya rastladım.bu normal bir durummudur? Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar lütfen yazsın.

22 Ocak 2008 Salı

arıcılıkta yapılan hatalar

arı dostları merhaba arıcılıkta yapılan hatalar konusunda bilgisini paylaşmak isteyen arkadaşlar yazarsa sevinirim.
sizlere ulaşmak için bir blog kurduk acemice ama inşallah yavaş yavaş geliştirmeye çalışacağım.